19 Ocak 2019 Cumartesi

Yazarımız: ZÜMRÜD-Ü ANKA KUŞU


رَبِّ يَسِّرْ وَلَا تُعَسِّرْ رَبِّ تَمِّمْ بِالْخَيْرِ


Selamün aleyküm güzel insanlar. Ben Zümrüdü-Anka kuşu. Kaf dağının arkasında yaşayıp sevdalar ülkesine uçmak istiyorum. Tanıdık geldi mi bu cümleler? Evet evet, Ömer Karaoğlu-Kuşlar ilahisi... Büyüklerimizden yâdigar, hâlâ eskimemiş ve eskimeyecek ilahilerden🎼. Bendeniz tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Güzel dostum LeylüNehar'ın davetine icabet etmemek olmazdı. Sizlere rabbimin izniyle dilimin döndüğü kadar lise yıllarımdaki hafızlık serüvenimden bahsedeceğim. Her yazımda belli bir kesitini sunacağım.

Âcizhane sizlere yol göstermek, bazı ön yargıları kırmak istiyorum. Kardeşlerinize, yakınlarınıza anlatarak onlara öncülük edebilirsiniz ve tabii siz kendinize ''Ben nasıl yapabilirim, ufak da olsa nasıl ezberler yapabilirim?'' sorularını sormayı da unutmayın 😊

Diğer yazan dostlarım gibi inşaAllah sizlere güzel, hâyırlı katkılarda bulunmak istiyorum. Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun. Tekrar görüşmek üzere, Allah'a emanet olun 🤗

12 Ocak 2019 Cumartesi

Güzel Bir Günün Meyveleri


Bugün çok sevdiğim bir yazarın imza günüydü. Kendileri Hikmet Anıl Öztekin :) Aslına bakarsanız bu tarz imza, fotoğraf işlerine çok da hevesli değilim, en azından değildim. Bana göre bir insanı seviyorsak, ona değer veriyorsak, onun bize vermek istediği mesajları alıp onlara hayatımızda yer vermek en büyük sevgi ispatlarından biridir. İmza kitapta kalır, açıp açıp arada bakabilirsin ama Hikmet abinin ölmeye gelmediğin bu dünyada, yaşamanın hakkını ver ki hakikate doğabilesin, sözünü anlayıp onu hayatta uygulamak daha değerlidir. Ne kadar uygulayabiliyoruz, o başka hikaye...  Aslında bütün bu telaş bir fâninin ölümü unutmasının hikayesidir.
İlk başta sıraya girme niyetim yoktu, aslına bakarsanız o kadar çok evde muhabbeti geçmiş ki bir gün öncesinden Hikmet abi rüyama girdi, rüyamda bir şeyler yazıyordu kitaba :) Beni heveslendiren de ailem oldu, dediğim gibi çok da hevesli değildim imza günlerine. Ama biliyor musunuz şunu fark ettim daha da derinden : ben de bir insanım. Heveslerim, isteklerim, hayallerim olabilir. Bir insanın sevdiği yazarla konuşup kitap imzalatması da gayet insani bir şey. Gelince hemen arkadaşlarına mesaj atması, fotoğrafını paylaşması, o gün akşam hâlâ etkisinden çıkamamış olması gayet insani bir şey :) Kendime çok da yüklenmemem gerekiyormuş, sevgili okur sen de kendine çok yüklenme olur mu. Bazen insan nefsini terbiye etmeye adına nefsini unutabiliyor, arada dinlemek gerek :)
Sırada beklerken şunu da fark ettim, bir insanla, bir faniyle konuşmak için bu kadar sıra bekliyoruz, saatlerimizi verebiliyoruz ama Rabbimizle konuşmak için sıra beklemeye gerek yok. Orada telefonu açıp bir Kur'an-ı Kerim okumak pek mümkündü. Belki iki cüz bile okuyabilirdi hızlı okuyan. Rabbiyle konuşmak için her an kapı açık ama insan gider yine bir insanla konuşmak için uzun bir süre bekler de maalesef Rabbiyle konuşurken uzun süre sabredemez, her an O'na ulaşmak için kapı varken o kapıyı vurmaz. O'nunla konuşuyorum, konuşacam diye heyecanlanmaz ama sevdiği yazarla bir iki dakika ne konuşacağını sıra boyunca aklında planlamaya çalışır. Ne kadar boşvermiş, kendi halimize vurdumduymaz olmuşuz :( en azından kendi adıma. Rabbimizle bağımız ne kadar da zayıflamış. Allah'ım Senden muhabbetini, Seni sevenlerin muhabbetini ve Senin sevgine ulaştıracak salih amelleri talep ediyoruz. Sen önce Marifetullah'ı sonra Muhabbetullah'ı nasip eyle bizlere.
Sonra düşündüm ki değerleri şeylere ulaşmak çok kolay değil, en değerli madenler koca koca dağların içinde gizli. Kaza kaza, uğraşa uğraşa ulaşıyoruz. Güzel olan hangi şey kolay ki? Evet Rabbine ulaşmak için her an kapı açık, alırsın abdestini "Ya Rabbi ben geldim" dersin serersin seccadeyi, ardından açarsın elini "Rabbim" dersin duyar. Açarsın Kur'an'ı Rabbinle konuşursun. Ama sevgili okur bunlar sadece birer adım. Madene ilk kazmayı vurduğunda ulaşabilir misin? Kat kat gizlenen değerli elmaslara hemen ulaşabilir misin? Rabbim hepimizi çok seviyor ve hepimize çok değer vermiş, her kuluna da kapısını açmış. Ondan sonrası bize kalmış, kul her an Rabbine ulaşabilir ama O'nunla samimiyeti çabası ölçüsünde olacaktır. Allah adildir. Her gün Rabbimin kelamını okuyorum, O'nunla konuşuyorum bilinciyle okuyup, ya Allah bana burda ne diyor diye anlamaya çabalayan bir insanla, rutine bağlamış aynı ibadetleri neden yaptığının bilincinde olmadan yapan birisi bir olabilir mi ? Elbette ki kalplerin özünü biz bilemiyiz ve kimsenin sonunu da bilemeyiz. Ama sevgi emek ister derttaș. Sevgimize sahip çıkalım, onu çoğaltalım. Yarın tekrar dirilip Rabbimizin huzuruna çıktığımız zaman, Rabbim ben Senin için çabaladım, biliyorum bir sürü hatam var ama hep kalben Sana yaklaşmaya çalıştım diyebilelim.
İmza sırasında baktım ikindi geçecek, kerahat girecek, arkamdakilere söyledim namaz kılmaya geçtim. Geldiğimde abi yorulmuş, biraz yürümeye çıktı. Ben de bekledim biraz daha sonra artık vazgeçtim sıradan çıktım. Sırada beklerken çok tatlı bir ablaya tanıştım. Onunla da vedalaşıp ayrıldım, sonra o da
bekleyememiș, sıradan ayrıldı arkamdan geldi. Kızının doğum günü vardı, daha fazla bekleyemedi. Neyi feda ederseniz o size ihsan edilir ya, giderken Hikmet abiyle karşılaştık, abla durumunu söyleyip kitabını imzalattı, tabi ben de imzalattım :) Sağolsun abi bizi kırmadı. Sonra üçümüz fotoğraf çektirdik. Hülya ablaya burdan çok teşekkürlerimi iletiyorum, o olmasaydı ben Hikmet abiyi durdurup imzalatamazdım :)
Güzel bir gündü. Beklemeyle geçti. Hâlâ aklımda acaba o kadar vakit beklemem doğru muydu, onun yerine kendimi geliştirme adına bir şeyler yapsam kitap okusam vs daha mı iyiydi diye düşünüyorum. Ama ben de insanım sevgili okur. Arada nefsimi de dinlemek gerekiyor. Önemli olan vazifeni yapmak. İnsan vazifesini yerine getirdikten sonra kendini de dinlemesi pek tabii. Sorumuz şu: Peki ben vazifemi yerine getirebiliyor muyum?... Ne kadar vazifeme sadığım?
                                                      Müberra

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...