4 Eylül 2018 Salı

Huzur vs. Mutluluk







  Bismillahirrahmanirrahim

  Tepede bir güneş, denizde yansıması, ufukta bir sandal... Görkemli dağlar üzerinde pamuk gibi bulutlar... Taşları okşayan, usul usul vuran dalgalar... Denizin sükunet veren ezgisini dinlemek için sahillere atmak isteriz çoğu zaman kendimizi. Öyle herkes de olmayacak ama. En sakin anlarını kollamaya çalışırız mavi dostumuzun. Belki de kışın gitmek o yüzden daha hoş gelir insana. Kapat gözlerini dostum. Dışardan dünya telaşındaki arabalardan gelen seslere rağmen hayal et. Kumsaldasın, tek başına. Dinle dalgaları... Kendimizi huzurla teslim ediyoruz onlara değil mi? Sanki o anlığına tüm dünya arkamızda kalmış gibi. Dertleriyle de, sevinçleriyle de, her şeyiyle bir kenara atıyoruz sanki yaşadıklarımızı. Bazen sadece gitmek istiyoruz. Her şeyden gitmek... O da mümkün olamadığı için anlık gitmelere talip oluyoruz. Tamam acıdan, dertten gitmek isteriz. Peki insan neden mutluluğundan, sevdiklerinden de gitmek ister? Sevdikleri ve onlarla birlikte gelen mutluluktan da gitmek ister? Hikmet Anıl Öztekin olsaydı derttaş derdi şimdi. Biz de abimize uyalım. Çünkü derttaş mutluluk insanın kalbini mutmain etmiyor, ruhuna yetmiyor. Gülmek, işlerinin yolunda  gitmesi, evinin olması, sağlıklı olmak, yok yetmiyor insana. Bir şeyler eksik kalıyor sanki.
Huzur derttaş, huzur... İki hece ama hayatımızın tadı, anlamı. Kalbimiz onunla mutmain oluyor sadece. Huzur olmayınca tek başına mutluluk da yetmiyor. O yüzden her şeyim var ama anlam veremediğim şekilde canım sıkılıyor demeler. O yüzden hayatı lüx olan zenginlerin de intihar etmesi... Huzursuz olamıyormuş hayat, devam edemiyormuş nefes alışlar. Peki düşünelim biraz huzur nedir, ne zaman huzurlu oluruz? Huzur ile mutluluğun farkı nedir? Mutluluk işlerinin tıkırında gitmesi, olumsuzlukların seni az bulması demektir. Huzur ise tüm olumsuzluklar sıkıntılara rağmen kalbin mutmain olması, razı olması, sakin olması demektir. Senin kalbin ne zaman mutmain oluyor peki? Dur ve düşün biraz. Hemen geçme diğer satırlara, zorla zihnini. Ne zaman mı mutmain oluyor, Allah ile olduğunu hissettiğin vakit mutmain oluyor.
 Derdin sıkıntın bin tane olsun ama  ben Rabbimleyim, beni gerçekten seven zat ile beraberim. İtiraf edin kendinize. Uzun zamandır almasın için ailenize dil döktüğünüz i phone, kazanmak için 2-3 yıl kendinizi heder ettiğiniz üniversiteniz, vitrinde gördüğünüz adeta aşık olduğunuz o kıyafet hepsi de sahip olduktan sonra heyecanını, mutluluğunu ne kadar sürdürebiliyor? Bir doktor okuldan mezun olduktan sonra tıp fakültesini kazanmanın mutluluğunu hala yaşıyor mu, o beğendiğiniz kıyafeti eskittikten sonra çöpe atınca ilk aldığınızdaki heyecanınız var mı? Hayır, yok. Ama Allah ile beraber olduğunuzu iki ay önce de , beş yıl önce de hissetseniz tekrar hissettiğinizde yine bir heyecan ve ardından kalbe sekinet veren bir huzur. Derttaş yokla kalbini, sağ sola sorma her zaman. İçinde kocaman bir cevher dururken ona güven bazen sadece. Bazen onu dinle sadece. Seni senden daha iyi bilen insan yok. Sade hayat iyidir. Dinle gönlünü ve emanet et huzur bulduğun zata...
Vaktin en güzeli Allah ile olduğun andır. Eyvallah... 

/Müberra

2 yorum:

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...