Selamun aleykum Sevgili Hekimelik Yolu Okurları. Ben Alem-i Batın. Alemi batın iç alem, bilinmeyen
alem demek. Kendime mahlasım ararken öğrenmiştim. Ben mi onu buldum yoksa o mu beni buldu bilemem. Dünyevi ve bilinen alemin akışında kaybolmuşken tanıştım kendimle. Öyle ya, insanoğlu her simayla tanışır, aynadaki suretle tanışmak gelmez aklına. Kendimi tanıma hikayem belki kendimle tanışma hikayem başka bir yazının konusu olsun da sizi kendinizle tanıştırmak için kalemimi konuşturayım.
Kimsin sen Sevgili Okur? Filanca TC kimlik No'lu falanca yer doğumlu bir yolcu mu? Allah insana bir akıl verdi, bir ruh verdi, bir fıtratta yarattı. Suretimiz gibi farklı kişiliklere sahip olduk. Bunlar boşa yaratılmış olamaz, öyle değil mi? Bir ruh üflenmiş olmasa bedeninin ne ehemmiyeti olurdu? En üstün varlık olarak yaratıldık. Kromozom sayısı değil bizi biz yapan. Kalbimiz, nefsimiz, içte sakladıklarımız, gönlümüz... Kendini tanımak bilmek, yaratana yaklaşmanın ilk adımı belki de. Kimlik bunalımında kopyala-yapıştır yapmadan her işi ve her nefesi anlamlı kılmanın, sahibinin seni yarattığı kılavuzda uygun kullanmanın ilk yolu kendini tanımak. Belki ilk şu soru ile başlanmalı tanışmaya: "Merhaba, hayat amacınız nedir?" Sorunun cevabı yoksa evvela amacını bilmeli, amaç oluşturmalı. Yaşanan her olayda bir şey hissedince, bunu neden hissettim diye sormalı. Hislerin Allah için olmadığı zaman gönüllerin prangası olduğunu bilmeli. Allah için duyulmayan hisler insanı nasıl yıpratır.? Yaşayarak öğrenenlerdenim. Canım şunu yapmak istedi dediğinde bir defa olsun şunu sormalı insan kendine: Neden yapıyorum?
Allah için atılan her adımın arkasında onun rızası ve yardımı vardır, bilinmeli. Ve onun için olmayan her işin bu belirsizlik aleminde cana yük olduğunu idrak edilmeli. Hayatı yaşarken emrolunduğu gibi dosdoğru yaşamaya çalışırsan kimliğin olur, sen olursun. Yoksa bir kuştan ayıran bizi sadece kanatlar mıdır? Kendini tanımazsan nasıl eğitirsin? Nasıl defedersin kendinle olan iç savaşları başından? Kendini bilmek, eğitmek; dünyayı yaşanılabilir kılmanın en temel yoludur bence. Duyguların, nefsin, şeytanın oyuncağı olmaktan kurtaran en güçlü silahtır.
Bir örnek vereyim. Dokunur belki hassas kalplere... Birinde bir şey görünce kıskanmaya meyilli nefsimiz bizi bedbaht bir hale sokar, daralırız, onun elindeki gitsin isteyecek kadar körleşiriz belki. Ama kendini tanıyan bunun şeytani bir his olduğunu bilir: "Ey kendim, bu hissin neresinde rızasını arıyorsun Allah'ın?" der, kendini eğitir. Nihayetinde de huzur bulur. Başkasında olana değil kendinde olana bakar. Elindeki kendinin olduğu için de şükreder. Öyle ya, kendini eğiten, kendini sorgulayan korunabilir esaretten.
Boşuna dememiş Yunus Emre:
“İlim, ilim bilmektir.
İlim, kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır? “
Öyleyse Sevgili Okur, kendinle arandaki mesafeyi kaldır.
Belki kederden azade bir hayat sürmenin yolu budur.
/Alem-i Batın
Az ve öz, harika bir yazı. Emek verilmiş bir seri. Allah çalışmalarınıza salih kılsın, bereketli ve devamlı eylesin.
YanıtlaSilAllahumme amin :) Allah size de en güzel hizmetleri nasip etsin.
Sil