12 Ocak 2021 Salı

Kavram Atlası/ Anlayış -4- YÜREĞİN İDRAKİ

Hayat kitabını okurken yüreğinle okumaya ne dersin Sevgili okurum? 

Bu ay ki yazımda sizinle gönülden konuşmaya geldim. Sıcacık samimiyetle atan kalplerinize geldim. Tıklatıyorum gönül evinizin kapısını, buyur etmenizi bekliyorum. 

Hayatı bize bahşeden Yaradana hamd ile söze başlamak isterim. Bizi bir damla sudan yaratarak, merhamet abidesi annemizin karnında hayata doğru büyümemizi sağlayan yüce kudret...

Ne bilirdik biz annemizin doğum kanalında dünyaya doğru ilerleyebileceğimiz manevraları? Nereden öğrendik o annemizin memesinden sütün nasıl içileceğini? İşte kocaman bilinmezliklerle bu dünyaya gözlerimizi açtık hepimiz. Kimimiz çok iyi yüzücüleriz kimimiz boğuluyoruz belki, kimimiz de bir tekne bulup karşı kıyıya ulaşmaya çalışıyoruz. Bu hayat denen geçici zaman diliminde anlamaya çalışıyoruz kainatı, anlatmaya çalışıyoruz dilimiz döndüğünce, aklımız yettiğince anladıklarımızı.

Kitaplar okuyalım deste deste. Ansiklopediler bitirelim, yüzyıllar öncesinden gelen bilgilere ulaşalım. Sizce sürekli değişen zamana yetişebilir miyiz? Anlayabilir miyiz önceden öngörebilir miyiz hayatın bize neler sunacağını? Kimlerle karşılaşıp hangi hataları yapıp hangi güzelliklere hangi başarılara ulaşacağımızı? Biliyor muyuz doğru ahlaka nasıl gidilir? Yüzde yüz iyi bir insan nasıl olunur? Ne okursak okuyalım ne araştırarak araştıralım hangi ilim erbabından ders almış olsak da hepsi bizi kısıtlı aklımızın götürdüğü yere kadar götürür. Aklımızda sürekli aynı sorular dolanıp durur da cevap bulamayız belki çoğuna. Çünkü bir anlama şekli de yürekle anlamaktır, yani hidayet!

Birçoğumuzun kaçırdığı temel noktadır bu. Gönül öyle büyük bir ilim deryasıdır ki aslında oradakileri ne kelimeler yeter anlatmaya ne duygular yeter ifade etmeye. İnsanın Yaradanına yaklaştıran en büyük aracı da kalbiyle beslediği samimi duygular, dualar, niyazlar değil midir mesela? Sonra annenin evladına verdiği karşılıksız sevgi şefkat... Ya hata yaptığımızda ki tevbelerimiz yürekten dökülmez mi gözyaşlarına? Kimsesiz gecelerde aslında yüreğimizle dertleşmez miyiz? Bazen kavga ederiz kendimizle bazen de en derindeki hislerimize yol buluruz gönül kıblemızle. Aslında yüreğini dinleyen insan kolay kolay yanlış yapmaz çünkü kalpler Allah'ın elindedir. Kul Rabbini de yüreği ile ettiği samimi dualarla tanır. Kalbi aracılığı ile iletişim kurar Yaradanıyla. Kıblesini doğru tuttuktan sonra yüreğinden düşen damlalar onu hep doğruya götürür. Yeter ki o kıble oku Allah'ın rızasını göstersin, yeter ki o kıble oku sevmeyi yaratan Rabbinin sevgisini kazanmayı amaçlasın. Kul hata yapar, nefis sahibidir. Bataklıklarda boğulabilir, gücü kudreti yetmez oradan kurtulmaya. İlmi, bilgisi yetmez doğru yolu bulmaya ama yürekten edeceği bir dua, bir niyaz onu belki dünyanın en güçlü en bilgili en iradeli insanı yapar. Çünkü dua Allah'a teslim olmaktır, O'na sırtını dayamaktır. O Sonsuz İlim ve Kudret Sahibi'nin yansıması tecelli eder sende. Belki kul bunu kendi duasıyla yapar, belki bir garibin duası vesile olur, belki bir sevdiğinin duası... Kulun niyeti doğrultusunda hayat da ona cömert davranır. Belki küçük görmeyip sevindirir bir yetimi de onun gülümsemesi ona hidayet kapılarını açtırır. Belki işlediği bir günahtan ötürü geceleri döktüğü gözyaşı onu Rabbine yaklaştırır ve dünyalar önüne serilir. Kul bir adım atsın yeter ki... Rahman ona koşa koşa gelir, o hidayeti, imanı arzulasın yeter ki. Yaradan ol der ve o kul rabbinin hakikat damlaları ile konuşur ve hayatı o pencereden görür. 

Bizler de duralım o büyük huzura, isteyelim gönülden hidayete ulaşmayı, belki bize de açılır o hakikat penceresi, belki sevdiklerimize vesile olur bir yürekten sızlanışımız. İman hakikati ile doğru yolu bulup o yoldan hiç ayrılmamak duasıyla, bir sonraki yazımızda görüşmek üzere... 

Allah'a emanet olun gönül dostları.

/Sükut-u Vaveyla

2 yorum:

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...