15 Aralık 2020 Salı

Kavram Atlası/ Sevgi -5- AÇIK HAZİNE

Selamunaleykum dostlar.

Uzun bir aradan sonra tekrar sizlerleyim. Aslında  kalemi elime almak için bayağı çaba sarf ettiğini itiraf etmeliyim. Bahsedeceğim konunun ağırlığını hafifletip size en güzel şekilde hissettiririm inşallah.

Biraz hayattan bahsederek başlayalım o vakit. Ne zaman düşüncelere dalsam, hep kendimi: "Hayat ne garip..." derken buluyorum. Şöyle etrafımıza bir baktığımızda gelişen olaylar ve çeşit çeşit yaşantılar görürüz. Bunlar aklın sınırlarını aşıyor bazen, ansızın bir hayretle irkiliriz mesela. Sonra maalesef her zaman ki gibi hayatın akışına bırakırız kendimizi. 

Unutmak...Öğrenci arkadaşların en büyük düşmanı belki de... Tüm gece tekrar edilen şeylerin sabah unutulması mesela...  Üzülmeyin hemen, unutmak da güzel nimetlerden biri sonuçta. Yaşadığımız her şeyi aklımızda tuttuğumuzu hayal edin, korkunç olurdu öyle değil mi? Her saniye aklın kapılarını yeni şeylere açmak ne kadar güzel bir şeydir aslında. Bu da unutmak diye bir şey olduğu için güzel belki de. Aksi takdirde beynimiz büyürdü kafatasımıza sığmazdı. J Güzel anılar iyi hoş da... Ya kötüleri? Onları ne yapacaktık peki? Beynimizde adeta bir kaos ortamı oluştururdu ve belki hepimiz delirirdik. Dünyada akıllı kalmazdı ve  tüm dengeler bozulurdu.

Gördüğümüz gibi bazen küçümsediğimiz bir kavram, üzerinde düşününce hayatın en temel taşlarından biri özelliğini kazanıyor. Acaba bunun gibi es geçtiğimiz başka kavramlar da var mıdır? Gayet aşikâr olan ama bir o kadar da farkında olunmayan bir gerçek, hayatın kilit taşı, hayatın gayesi: iman.

Onu anlatmaya kelimeler yetmez, kelimeler yetse ömür elvermez. Derya misali... Anlam yüklü...

Öyle diyoruz iyi hoş da acaba biz de kıymetini biliyor muyuz a dostlar. Hadi gelin biraz da iman hakkında düşünelim.

İman yani tüm benlikle sevmek...

Siz imanın bu manaya geldiğini biliyor muydunuz? Ben yeni öğrendim mesela ve öğrenince de çok şaşırdığımı söyleyebilirim. Neden tüm benlikle sevmek, önce bunu sormak istiyorum. Zira ben başlamadan önce biraz düşündüm, aklıma takıldı. Sonra dedim ki imanı hayatın açık bir hazinesi olarak görebiliriz. Açık ama kimsenin göremediği... Ve onu elde edip  hissetmek öyle bir derece ki o hakikati kavradıktan sonra sevginin bağları çözülüyor, kâinatta ki her canlı cansız varlığa sevgi gözleriyle bakıyorsun. Yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevmektir ortaya çıkan, her şeyde onu görmektir.

Tüm bu sevgi kaynağının anahtarı imandır. 

Peki tüm bu söylenilenler doğruysa bu zulümler ne, neden diye bir sorular gelir akla. Küresel dünyamızın en büyük sorunu maalesef: sevgisizlik. Onun da temelinde yatan "inanç eksikliği" belki de dostlar. Acaba biz de dahil gerçekten inanıyor muyuz, tüm benlikle seviyor muyuz? Hayata hep sevgi gözüyle bakıyor muyuz? Bunu sorgulamak lazım, belki bu sorgu bizi eksiklerimize, hatalarımıza götürür.

Bazen öfkeyle kırdığımız eş, dost ve arkadaşlarımızı düşünelim. Ya da uçup giden zamana kaptırdığımız gençliğimizi bakalım, sizce de çokça ziyan içinde değil miyiz? Geri dönüşünün olmadığını bile bile yapmaya devam mı edeceğiz? Kaybedeceğimizi bildiğimiz bir savaşa girmek gibi değil mi? Hayat ince denge ve düzenlerin bir bütünü ve biz insanların belki de yapması gereken ince düşünerek hareket etmektir. Kırmadan dökmeden göçüp gitmektir mühim olan. Ne zaman geleceğine bilmediğimiz ölüme mutlu olmaktır. Çünkü inansak da inanmasak da budur hayatın gerçeği ve kaçınılmaz sonu. O halde neden elimize geçen fırsatları tepiyoruz? Gün gelecek belki de bu fırsatları bulamayacağız. O vakit gençliği, hayatın baharını niye buhranla geçiriyoruz. Gelip geçici gençlik heveslerine dalıyoruz. Biz eğer tüm benlikle seversek her şeye o gözle bakarsak ben inanıyorum ki hep genç kalacağız, ruhumuz bir kuş misali olacak, her daim uçacak. Ruhumuzu niye nefsin zindanlarından uçurmuyoruz? Niye kırmıyoruz zincirleri? Her dakika, her saniye o zincirlerle kötülüğe, cehenneme sürüklenmek daha acı değil mi? Hayat acımasız lafını çokça duyarız oysa hayatı acımasızlaştıran bizleriz. Herkes biraz biraz düzeltmeye kalksa kendisini...

Biliyorum, tümüyle bitmeyecek belki, çünkü  dünyanın bir yerlerinde inançsız, sevgiden mahrum insanlar zulmetmeye devam edecek. En azından biz bulunduğumuz noktaları düzeltelim, oraların ince dengesini oluşturmaya çalışalım. Bulunduğumuz yerlere güller dikelim, öyle güzel dikelim ki bizden sonra gelecek olanlar kokusuyla mest olsunlar. Şunu şöyle düşünürüm hep, eğer ben Müslümanlığı en güzel şekilde yaşarsam benden örnek alacak olan küçüklerimiz bunu devam ettirecek. Sizin ektiğiniz güllerin fidanları olacak, yeşerecekler. Haydi o zaman bir fidan nasıl dikilir ve nasıl yeşertilir hep beraber bakalım mı? ( Her şeyden önce sevgiyle yaklaşmayı unutmayın çünkü gerçek sevgi imanı kuvvetlendirir.)

Şunları yapmak imanı zirveye çıkarır:

1-      Allah’ın hükmüne karşı sabretmek,

2-      Kaza ve kadere rıza göstermek,

3-      Tam tevekkül sahibi olmak,

4-      Allah’a tam teslim olmak. [Ebu Nuaym]

 Resulullah Aleyhisselam Efendimize "İman nedir?" diye sorulduğunda, "Sabırdır" buyurdu. (Deylemi)

Demek ki sabır o kadar mühim ki onu hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Hepimizin kurtulmak istediği kötü alışkanlıkları vardır. Küçük küçük sabırlar göstererek başlayabiliriz işe veyahut bazen çeşitli musibetler gelebiliyor başımıza, onlara karşı sabırla imtihan vermeliyiz. Allah'tan geldiğine inanarak... Nitekim sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. Elimizden gelen her şeyi yaptıktan sonra da Allah'a dayanmalıyız. Çünkü biliyoruz ki bu dünyadaki her şey bizle beraber yok olacak. O vakit biz de baki kalana dayanalım. O'ndan güç alalım. En son da tüm benlikle teslim olalım. 

Rahmetli Aliya Izzetbegoviç’in söylediği çok güzel bir söz var: “Ey teslimiyet senin adın İslamdır.” İnşallah bizde bunun idrakına varıp  İslam’ı hakkıyla yaşayan kullardan oluruz. Ve ölümü En Yüce Dost'a kavuşma arzusuyla  karşılarız. Son olarak Necip Fazıl Kısakürek’in şu mısralarını bırakarak sizlere veda edeyim, sevgi dolu kalın. (Şiirin tamamına kesinlikle bakmalısınız.)

Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?

2 yorum:

  1. Muazzam bir yazı olmuş yine 🤩 Ellerinize sağlık. Bu hazinenin her daim bilincinde olanlardan oluruz inşallah.

    YanıtlaSil

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...