12 Ekim 2022 Çarşamba

Yolun Dönemeçleri Serisi -3- GENÇLİK YUMAĞI




GENÇLİK YUMAĞI

Ben 17 yaşında dünyanın zevklerine aldanmış, yanlış seçimler yapmış bir gencim...

Tüm bu hengamenin ve telaşenin içinde bir şeye yetişmek için bin şeye geç kalarak sürdüğüm bu hayat, beni büyük bir çekmeceye koydu. Kasvet dolu bir çekmeceydi. Nefes kesen, tarif edilemeyen, büyük bir acıydı bu. 

Zor geliyordu yaşamak. Beni mutlu eden hiçbir şey yoktu. 

Çünkü bu çekmecede sıkışıp kalmak, çıkamamak, beni içten içe öldürüyordu.

Gündüzleri acılarımı belli etmemek için gülerdim, gece de düşüncelerimde kaybolurdum.  

Bir karar vermiştim, vazgeçecektim. Gökyüzüne bakıp derin derin çektim nefesimi, belki de bunun bir daha tekrarı olmayacaktı.

Gırtlağıma bıçak dayamamı engelleyen ey vicdan ve korku...

Bir ip yumağı gibi peşimde, aynı zamanda bir beton yığını gibi sırtımda...

İsterseniz etrafıma dağlar örün ama bırakın artık köşeme çekileyim...

Nereye gideceğimi bilmiyorum, neden gitmem gerektiği bilmiyorum. 

Arkamdan sürekli iteklerlerken üstelik..

Burası bana hiç benzemiyor ama oraya da ait değilim.

Burası çok kalabalık, çok kalabalıksınız. Birbirinizden oluşan kamburlarınız var.

Müziğiniz gürültü patırtı, bağrışmalar...

Size yetişemiyorum, bir nokta gibi kaybolup bir soru işareti olarak tepeme biniyorsunuz.

Durdurun dünyayı lütfen, sevinecek var diye iç çekişlerimi düşünürken.  

Bir anda bir şey oldu.

Olduğum yeri sonunda bulmuştum.  

Evet evet, dolaylı yolların içime attığı düğümün etrafında dönüp dönüp duruyordum.

Çünkü bu yumağın ilmeklerinde dönüm noktamı buluyorum.

Sessizliğin getirdiği bir sözsüz iletişim işliyordum içime. 

Bir kitabın önsözü olacak içli, fakat dünyayı temaşa ederken kocamaaan bir hiçe bürünüyordum.

Başlık atmak istediğim her adımıma istemediğim boşluklar sığdırıyordum. 

Böyle olmamalıydı. 

İşlenmemeliydim, bilenmemeliydim hayata.

Boşluğumun üzerine yalnızlık hissini ekleyerek yürümeye çalışıyorum.

Bu tıpkı kafamın üzerine kitaplar koyup onlarla yürümeye benziyor. 

Kitapları dengede tutmaya çalışırken bir taraftan da iyi bir insan olmaya çalışıyorum. 

Hayatımın tek güzel tarafı bu.

Bunu aşacaksın diye telkinlerde bulunuyorum kendime, kaybettiklerinin aslında kurtuldukların olduğunu öğrenince gövdene yaslanacak, belki yaşlanacaksın. 

Kalbinin yerinde uçuşan simler olacak. Henüz çok gençsin demekten alamıyorum kendimi. 

Parıltını avuç içlerinde taşıyacak ve avuçlarının içinden öpeceksin hayallerinin.

Bence pembe diye bi' renk yok, topraksa Domestos'tan daha iyi bir temizlik maddesi...

Tükenmeyen kalem yok, uyuyunca geçmiyor.

Çikolata beni mutlu etmiyor, çiçekler hemen soluyor.

/Ruhnevaz


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...