22 Ocak 2020 Çarşamba

Damdan Düşen Mektuplar -5- HAYATA YATAY GEÇİŞ




HAYATA YATAY GEÇİŞ

Allah'ın rahmeti, bereketi üzerimize olsun.
Uzun bir aradan sonra tekrar bir şeyleri paylaşma heyecanıyla geldim buraya .Dünya meşguliyetlerine dalınca heyecanı bile kaybedebiliyoruz, çoğu zaman 'günü kurtarma' derdine düşüyoruz. Vaktin kıymetinin her daim şuurunda olanlardan olma duasıyla.

Üniversitede hemen  her bölümde aşina olunan bir yatay geçiş furyası olur.Özellikle ilk senelerde bu durum daha net fark edilir. Evet tahmin ettiğiniz üzere ben de ilk seneden böyle hayallere kapılmıştım. Tabi bu durumu isteyen herkesin farklı gerekçeleri vardır. Hatrı sayılır bir kesim puanı daha yüksek bir üniversiteye geçiş düşünürken yine azımsanmayacak bir kesim ise ailesine daha yakın olma gayesindedir. Benim gerçeklerle yüzleşmem çok da zamanımı almadı daha ikinci sınavımda bu işin sandığım kadar kolay olmadığını anladım. Beni asıl gerçeklerle yüzleştirense üniversiteyi ailemin yanında okumam sebebiyle geçiş düşünmenin benim için daha zor olmasıydı. Hasılıkelam birinci sınıf biterken zihnimde yatay geçiş yapma isteğine dair bir şey kalmamıştı.
Ama her ne olduysa yaz tatilinde bu fikir depreşti ve ben kendimce artısıyla eksisiyle ciddi şekilde düşündüm. İşin zor kısmıysa bundan sonra başladı. Gel de insanlara sebeplerini açıkla.  Neden mi? Çünkü geçeceğim üniversitenin puanı daha düşük ve ailemin olduğu şehirden başka şehre geçiş yapıyorum. Daha ne olsundu değil mi insanlar için gayet olağandışı. Fakat ben tüm bunlara rağmen  göze aldım.İçimden gelen sese inanarak, bunu denemem gerektiğini düşünüp, sadece mantığıyla konuşanlara kulağımı çoktan kapatmıştım. Düsturum ise tebdili mekanda rahatlık olmasıydı.
İnsan içindekilerini ya da hissettiklerini her zaman ifade edemeyebilir, kendimizi biraz tanıyorsak bizi huzursuz eden bir şeylerin sebebini az çok tahmin edebiliriz ki ben de böylece bunu yapmak istediğime kanaat getirdim. Siz her ne kadar böyle düşünseniz de insanlar mantıklı sebep duymak istiyorlar. Bu noktada da biraz nabza göre şerbet verin derim, tecrübeyle sabit...

Belki siz de bu yazıyı okurken beni eleştireceksiniz ama eğer niyetinizden eminseniz yaşayıp görmek gerekiyor. Şükrü Erbaş’ın bir cümlesi vardır hayatıma almaya çalıştığım: ”Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman; yaşamak nasıl yenilik olur, tükenmek değil de.’’ Öyle değil mi sizce de? Hayat biraz da konfor alanının dışına çıkmayı gerektiriyor .En kötü ne olabilir ki deyip, sonucun  istemediğim şekilde de olabileceğini göze alarak böyle bir yola girdim. Bu genel olarak toplum normlarına- toplum tavrına aykırı gelebilecek ama sizin içinizde gerekli ve yeterli sebepler bularak eyleme geçmeyi düşündüğünüz her tür duruma uyarlanabilir aslında. Bana gelecek olursak...
Sonsuz hamdusenalar olsun Rabbim! Sana dua etmekle hiç bedbaht (ve mahrum) olmadım.
(Meryem Sure-i Şerifi, 4. Ayet-i Kerimesi)

/KATREMİSAL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...