8 Ağustos 2020 Cumartesi

BU KOKU NE?

 Bismillahirrahmanirrahim

Tıp fakültesinde ilk günlerim... Daha Dönem 1 demediğim 1. Sınıf dediğim günler... Binbir emekle çabayla geldiğim okul ilk günden itibaren beni tatmin etmemiş gibiydi. Bi' şeyler eksik sanki ya da fazla.. O zamanlar bilemiyorum. Sizlerle paylaşmak istediğim de sonradan fark ettiğim fazlalık...

Hakikaten neydi bu hissettiğim? Okulda mutlu, heyacanlı hissettiririp birçok insan gibi olmamı sağlayan fakat okul çıkışı yoran, sıkan, hatta ibadetlerimden huzuru alan şey neydi?

Gerçekten neredeyse her gün bu şeklide geçiyordu ve artık gün geçtikçe içimden bir şeyler eksilliyordu. Bu duygu benden bi' şeyler alıp götürüyordu. Ne olduğunu bulmak için çabaladım.

Okula girer girmez hissettiğim o koku... Nerden geliyor bu? Okula has bi' koku mu? Tıp fakülteleri böyle mi kokar? Adını bile söylerken ağız dolduran bu okul, içine girince hele anfilerde derse oturunca bir şey hissettiriyor insana. Sonra kokuyu algılayamaz oluyorsun. Sanki sen de kokuyorsun, burnun alışıyor. İlk başlarda bu rahatsızlık vermese de sonraları dediğim gibi bi şeyler eksiltiyor insandan. Bulmalıyım bu kokuyu ve kurtulmalıyım ondan belki de tüm sınıf kurtulmalıyız. Yalnız değilim bence, bundan rahatsızlık duyan sadece ben değilim. Heralde?

Günler böyle geçerken ve ben çabalarımı içten içe sürdürüken Rabbim bana bir yol gösterdi. Bir arkadaşımla buluşup muhabbet ettik. Tabi biz muhabbet ederken yakınımızda edilen sohbetten haberdar değildik. Nasıl oldu hatırlayamıyorum ama biz de katıldık sohbete. Bi grup genç kız ve orta yaşta bir hanım.. O orta yaşta olan hanımı dinledik. Konuşması iç açıcıydı. Sohbetin sonunda hangi bölümü okuduğumuzu sordu, tıp fakültesi deyince tebrik etti ve aylardır süren bu kokunun kaynağına yavaş yavaş indi. Onun anlatımıyla kokunun menbaını bulmuştum: "Tıp fakültesi okumak, doktor olmak insanı Rabbine öyle bir yaklaştırır ki insan Rabbine tam anlamıyla kul olur. Öğrendikleri Rabbiyle muhabbetini arttırır." İçim içime sığmaz oldu! Bu ne tarifsiz bi' duyguydu. Rabbim'e yakın olmak... Daha ne isterim ki. Okul buna vesile olacaksa daha ne derim ki... Devam etti: "Fakat insan Rabbini tanıyamaz, nefsinin öğrencisi olursa onda 'kibir' zuhur eder. Bir hastası sağlığına kavuşunca 'Ben yaptım, ben iyileştirdim.' der. Ameliyatta hastasının kalbini eline alınca  'İşte, istersem yaşatırım istersem öldürürüm' der. Bu halden sakının. Ne olursa olsun her an kul olduğunuzu hatırlayın" demişti. Firavun gibi yani, öyle mi? O da iki insan adına hizmetindekilere demişti ya: "Birini öldürün diğerini salın."  Sonra: "Bak! Bak Musa ben yaşattım ve ben öldürdüm." demişti. Rabbim sen bizi koru, bize hidayet ver!

Evet beni yoran o koku 'kibir' idi 'gurur' idi. Benden alıp götürdüğü ise samimiyetimdi. Bu okula gelme nedenim O'nun rızasını kazanmakken beni O'na karşı samimiyetsizleştiren buydu. Okulu kazandığımda etrafımdakiler diyordu ya: "Seninle 'gurur' duyuyoruz."Bunun yerine sevinç, övünç duyulmalıydı. Gurur duyalası bi iş miydi bu? Gurur kibirle aynı anlamda değil miydi? İkisi de Firavuni hisler değil miydi? Hani şeytanı ebedi cehenneme sürekleyen, içinde az biraz olanın cennete giremeyeceği...

Doktorluğun toplum tarafından büyük bir saygı görmesi... Hatta tıp fakültesini yeni kazananların bile bunu hissetmesi... Arkadaşlarım: "Tıp böyle bir yer, burda çoğu egoist." diyorlardı ve daha birçok düşünce kafamın içinde cirit atıyordu. Bunlar yani etrafımdakilerin böyle düşünüyor olması beni temize çıkaramazdı. Nefsinizi temize çıkarmayın diyordu Cenabı Hak. “Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” buyurdu. (Yusuf Suresi, 53. Ayet)

Yok yok ben yeniden dönmeliydim Rabbim'e, yeniden bulmalıyım O'nu. Sıyrılıp bu şeytani histen ihlasla varmalıyım huzuruna. Bana bu nimeti verip beni sınayan Rabbim'e koşmalıydım. Peki nasıl? 

"Ey iman edenler! İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah’a tövbe edin. Umulur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, peygamberi ve onunla aynı imanı paylaşanları utandırmaz. Onların nuru önlerinde ve sağ yanlarında ilerleyerek yollarını aydınlatırken şöyle derler: 'Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter." (Tahrim Suresi 8.Ayet)

Evet ben de tövbe edip bu çirkin halden beni kurtarması ve bu kötülüğümü örtmesi için dua etmeliydim.

Şimdi tövbe vakti..

Seni anmadan geçirdiğim her an için estağfurullah Rabbim... 

Bu okula senin rızanı kazanmak için geldiğimi unuttuğum için estağfurullah...

Bu düzene ya da düzensizliğe dalıp gittiğim için estağfurullah

Nefsime aldanıp Senin verdiğin bu nimeti, bu başarıyı unutup gurura kapıldığım için estağfurullah

Vermediğin imtihan olduğu gibi verdiğin de imtihandı, belki de daha zor bir imtihan. Şükrünü eda edemediğim için estağfurullah Rabbim.

Affet... Sen affedicisin affı bol olansın. Merhameti geniş olansın.

Beni ve tüm kardeşlerimi dünyanın tüm kirlerinden koru ve bize merhamet et Ey Kendisine

Yönelenleri Geri Çevirmeyen Biricik Rabbim.

Amin.

Velhamdulillahi Rabbil alemin.

10 yorum:

  1. Çok önemli bir noktaya değinmişsiniz❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizleri duyan yürekler... İyi ki varsınız <3

      Sil
  2. Allah razı olsun, sevgili Merdümgiriz. Çok güzel bir yazı olmuş. Ayetlerle, gerçek hislerle bezenmiş... Daha ne kadar güzel olabilir? Ellerinize sağlık. ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizlerden de Allah razı olsun Sevgili Okur :) Var olun. <3

      Sil
  3. Hem gönle hem bedene şifa olmaya aday kardeşim tebrik ederim yazından dolayı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz, Merdümgiriz adına tebriklerinizi kabul etmiş olalım. :)

      Sil
  4. Bir gül gördüm,hazan mevsimiydi...Kırılmış gibiydi dalları,kurumaya yakındı yaprakları yosun tutmuş suların dinginliği sarmıştı çehresini...Bakışları kovalardan taşan hüzünle doluydu ve duruydu...Ve bir gün yeniden gördüm o gülü..Yazmanın kesretinde çoğaldıkça billurlaşan, anlattıkça aydınlanan ve aydınlatan bir güldü artık o...Soluk renklerin uzağında,yeşermeye yeminli gibiydi...Yolun açık olsun merdümgiriz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiir ruhlu canım dostum..
      Kelimelere sığdıramam dediklerimi ne de güzel ifade etmişsin yüreğine sağlık..
      Aynı arzuyla çıktığımız yolda muvaffak olmak duasıyla.

      Sil
  5. Allah razı olsun kardeşim❤️ Duymaya çok ihtiyacımız olan cümleleri barındırıyor bu yazdıklarınız, Allah yardımcımız olsun 🤲🏼

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin <3 Kulaklarımız hep en güzeli duyup itaat edenlerden olsun. Allah hepimizden razı olsun, varlığınıza hamdolsun...

      Sil

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...