18 Ağustos 2020 Salı

Kariyere Dair -5 - KARİYER HUKUKU


Selamün aleyküm Hekimelik Yolu Okurları,

İsmiyle müsemma bu kardeşiniz çıktığı yolu, hayallerini anlatacak sizlere biiznillah. Seneler önce ne olacaksın sorusuna her zaman öğretmen olacağım cevabı verirdim. Ta ki lisenin son yıllarına doğru, kalbimin bir masuma yeterli tahammülü gösteremeyeceğini anlayana kadar... Anladığım gün içten bir telaş sardı beni. Bu eğitim yolunu amaçsız yürüyemezdim. Düşündüm, günlerce hatta haftalarca düşündüm. Kendimi tanımaya çalıştım. Ve sonra fark ettim ki adaletsizliğe hiçbir zaman susmayan, hakkı yenilince uyuyamayan biriydim ben. Bismillah dedim ve karar verdim, ben adaletin tuğla tuğla inşasında yer almalıydım. Adaletsizliğin karşısında çırpınmalıydım. Güçlünün değil, hakkın haklının yanında olmak beni mutlu ederdi. Nahif biri olmuştum hep ama en büyük incelik de hakkı teslim etmek değil miydi? 

Yıllar yılları takip etti, ardı sıra bir gün bileklerimin İstanbul Hukuk Fakültesi sıralarında olduğunu fark ettim. Olmuştu, gelmiştim hayallerimin başkentine. İmtihanlar gelip çatınca, geçici olan bu hayattan gelip geçerken ben de yaşama dokunmalıyım dedim. Yetişmeli, yetiştirmeliydim. 

Bir çok soru aldım: "Hukuk bir kadın için uygun mu, karar ya da savunma mercinde görev almak senin için zor olmaz mı? Bu bölüm dinimizi yaşatırken ve anlatırken seni zorlamaz mı?" Tüm bunlara uzun uzadıya verilecek cevaplar var elbette. Bu yola girmek isteyenler, farklı ama sahih, güvenilir kaynaklardan araştırma yapacaktır. Zira ben de öyle yaptım. Havalı diye girmediğim bu fakülteden, sırf havalı diye hakim savcı isteği duyarak çıkmadım. Söylemeyi unuttum sanırım. En büyük hedefim Allah'ın izniyle hakim/savcı olmak...

Bu hayalleri kurarken hep şunu düşündüm, bir gün bir uyuşturucu tacirini yargılamak nasip olabilir bana. O gün o dosyada geçen isimlerin yalnızca isim değil bir yaşam, can, emanet olduğu bilincinde olmalıyım. Belki o sabah benim verdiğim karar neticesinde bir insan AMATEM'de tedavi görmekten kurtulacak. Bir baba yuvasına helal lokma götürmeye devam edecek...

Demem o ki, belki tüm dünya için adaleti tesis edemeyeceğim. Ama her insan bir dünya ise birçok dünyaya dokunmuş olacağım. Şu an derslerimi çalışırken de bunu hatırlatıyorum kendime. Bir tek insanın bile gece rahat uyuyabilmesine vesile olacaksam ben, gerekirse sabaha kadar çalışmalıyım. Hakkı yenilmiş bir mazlumun nefesi olacaksam, haksızın ensesindeki korku olacaksam ben, aylarımı hatta yıllarımı vermeliyim bunları öğrenirken. Öyle ya insanın en çok içini yakan şey haksızlığa uğrayıp da intikamının yerde kalışıdır. Yarın her birimizin hakkına tecavüz edilebilme ihtimaliyle rahat yaşamak mümkün değilken bizi rahatlatan şey adaletin varlığına duyduğumuz inançtır. 

Sonunu nasıl ve nereye bağlayacağımı bilmediğim bu kısa yazıda anlatacağım çok şey var aslında ama meramımın bu kadarını anlatabildim. İnşallah bu yolda yürümeye heves etmiş kardeşlerime az da olsa bir ışık tutabilirim. Ve inşallah hukuka, kanunlara, etik ve ahlaki ilkelere, en önemlisi Rahmanın rızasına uygun yaşarız. Şimdilik bu kadar.

/Alem-i Batın


2 yorum:

  1. Sizin gibi düşünen insanlar varsa ne mutlu bize. Elinize sağlık ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl bizler sizlerin varlığına duacıyız. :)

      Sil

Hanım Sahabelerimiz Serisi -3- Hz. Ümmü Seleme Bint Ebi Ümeyye (ra)

  DİRAYET TİMSALİ ÜMMÜ SELEME BİNT EBİ ÜMEYYE ( R.A) Hayatından kısaca bahsetmeden önce belirtmek isterim ki sahabe efendilerimizin hayatlar...