Bismillahirrahmanirrahim
Bu yazıyla geleceğe bir tıp öğrencisinin
penceresinden bakmaya ne dersiniz?
Hadi öyleyse..
Lisedeyken kendime hedefler koyamıyor bazen
hayal kurmakta bile zorluk çekiyordum. İçinde bulunduğum hayatı tefekkür
edemiyordum. İster istemez girdiğim sınav maratonu sanki peşimi
bırakmıyordu. Ya da ben onu bırakamıyordum. Hedefsizce çalıştığım üniversite
sınavı bitmişti. Tıp fakültesi kazandığıma bi taraftan sevinip bi taraftan şaşırırken
uzun bir aradan sonra kendimi düşünürken buldum. Buraya kadar yıllarım geçmişti ama hala net bir hedefim yoktu. Okulu bitirip iyi bir doktor olmak da güzel bir hedefti
ama tüm bunlar bir şeye hizmet etmeli, sadece dünyalık olmamalıydı hedeflerim.
Yoksa hepsi ölümümle birlikte yok olup gidecekti. Bunları düşünürken dünyaya
geliş amacımı hatırladım. Evet artık tek amacım Rabbim in
rızasını kazanabilmekti. O'nun sevdiği kullardan olabilmek için O'nun bana
sunduğu tüm nimetler bu yolda harcanmalıydı. Zaman, gençlik, sağlık, akıl,
ilim, tıp fakültesi ve daha sayamayacağım birçok şey. Ne yaparsam yapayım
hedeflerimin temeli belliydi artık. Her anımı ve geleceğimi O'nun hoşnut
olacağı şekilde doldurmak…
Tüm bunlar için belli başlı birkaç planımdan
bahsedeyim.
Planlara, hedeflere ulaşmak zaman isteyen şeyler gibi görünse de aslında ilk başta şu anımızı planlamakla başlamak gerekiyor. Evet şu an, şimdi. Hatta bu yazıyı okurken. Bu benim geleceğe dair hedefim, şu yaşıma gelince yaparım gibi eylemsiz söylemler (istisnai durumlar hariç) hedefinin gerçekleşmesi için kötü bir başlangıç.
Ben de en başta şu anımı ve günümü planlıyorum. Günlük küçük hedeflerim
var. Mesela Kur'an okumak, kitap okumak, bazı duaları etmek gibi… Minik
adımlarla ilerliyorum aslında bunlar büyük adımların habercisidir inşaAllah..
Bir de Kuran ezberi yapmaya çalışıyorum. Bazen ayda beş altı ayet olsa da…
Bu ise inşaAllah hafızlık hedefim için.(
Buraya da yazayım hem dua niyetine olsun inşaAllah.)
Saliha ve güzel bir biçimde yetişebilmek için
okuduğum kitaplara, birlikte olduğum insanlara, izlediğim videolara
dikkat etmeye çalışıyorum. İnsan tüm bunlardan bir şeyler kapıyor, iyiyi de
kötüyü de doğruyu da yanlışı da... Bir düşünür: " Beş yıl sonra
olacağın insan, bugün okuduğun kitaplara, izlediğin filmlere dizilere, zaman
harcadığın insanlara, tükettiğin gıdalara alışkanlıklarına ve giriştiğin
yazışmalara konuşmalara göre şekillenecek." der. Kendisi beş yıl gibi bir süreden bahsetmiş olsa da biz bunu hayatımızın tamamında düşünmeliyiz. Zira bir Müslüman olarak
ölümü aklımızdan çıkarmamalı ve Efendimiz Aleyhisselam'ın şu sözünü merkezde tutmalıyız: " Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. "
O halde yaşamımızı gözden geçirmeli, düzenlenmeli
ve güzelliklerle doldurmalıyız.
Hedeflerimden bir diğeri de lisans eğitimim bitince uzmanlaşmak. Her ne kadar bu alana karar vermesem de tıbbın tüm alanları çalışmaya değer bence. Her biri birbirinden önemli. Dahiliye, Göz Hastalıkları, Radyoloji... Neredeyse hepsini seviyorum. Ama daha faydalı olacağım bir bölüm olarak düşündüğüm Kadın Doğum hep aklımın bir ucunda... Stajda çok zorlanmış olsam da bu alanda ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
İstediğimiz bölümü kazanmak, sevdiğimiz bir
alanda uzmanlaşmak ve daha birçok şey
bizi düşündürse de tutunacak çok sıkı bir ipimiz var: tevekkül.
Kelime manası olarak işi başkasına ısmarlamak,
kederden uzak olmak anlamlarında. O zaman ben işimi hiçbir şeyi zayi etmeyen
Rabbime ısmarlıyorum, O'na dayanıyor ve güveniyorum. Üzerime düşen vazifeleri
yapıyor ve O'na ısmarlıyorum. Biliyorum ki O kullarına asla zulmedici değildir
(Kaf Suresi 29)
"Karar verdiğin zaman da artık Allah'a
tevekkül et (dayanıp güven). Şüphesiz Allah tevekkül edenleri sever."
(Al-i İmran 159)
Tevekkeltü Alallah (Allah'a tevekkül
ettim) lafzına sıkıca sarılınca ve her şeyin Rabbinin O olduğunu düşününce gözüm arkada
kalmıyor ve gelecek beni ürkütmüyor.
Senin de gözün arkada kalmasın Sevgili Okur.
Velhamdulillahi Rabbil alemin..
/Merdümgiriz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder